AİLE EĞİTİMİ & AİLE DESTEK PROGRAMI
Değerli
ailelerimiz merhabalar...
Çocuğunuzun eğitiminin nasıl olacağı, kimden eğitim alacağınız ve ne kadar süre eğitim alacağınız konusundaki kararsızlıklar ve zaman kaybınızın farkındayız. Sizin için belki de daha da önemlisi çocuğumla nasıl zaman geçirmeliyim ? evde nasıl çalışmalar yapmalıyım ? nasıl davranmalı ve tepkide bulunmalıyım ? sorularının net cevabını bulamamak ve çocuğun özel durumuna yönelik aile eğitim planlarının olmaması (olsa dahi sadece pedogojik içerikli olması eğitim ve öğretimin sürece dahil edilmemiş olması).
Bilindiği üzere
otizmli bir çocuk uyanık kaldığı her zaman eğitim ile iç içe olmalı ve günlük
yaşam programı zihinsel, dil ve algı becerilerini güçlendirici ve besleyici
nitelikte olmalıdır. Plansız bir yaşam yerine planlı ve eğitsel bir gündelik
yaşam oluşturulmalıdır. Her yerde ve her an öğrenme gerçekleşmeli fırsat
öğretimleri sunulmalıdır. Aşağıda günlük hayatınızda kullanabileceğiniz bazı pratik bilgiler verilmiştir. Daha eğitsel ve çocuğunuza özgün aile eğitim programı
için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
ü Teşhis ne kadar erken konulur ve eğitime
ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi sonuç alınmaktadır. Birçok araştırmacı
erken yaştaki müdahalenin özellikle dil gelişiminde ve sosyal davranışlarda
geliştirici olduğu konusunda hem fikirdir. Dört yaşına gelmiş ve hiç eğitim
görmemiş orta derecede ağır Otizmden etkilenmiş bir çocuğun, sekiz aylık bir
bebeğin davranışlarına eşdeğer davrandığı gözlenmiştir. Oysa bazı Otizmden
etkilenmiş çocukların bebekliklerinde bazı sesleri çıkardığı ama daha sonra
bunları kaybettikleri bilinmektedir. Anne ve babaların söylediklerinden yola
çıkılarak erken dönemdeki bu sosyal iletişim ve dil gelişimi üzerinde dikkatle
durulur ve geliştirilmeye çalışılırsa sonraki yaşam için gerekli olan bu
özellikler kaybedilmeden geliştirilebilir.
ü Zeka düzeyinin, otizmden etkilenmiş
çocukların ileride ne olacaklarını belirleyen en önemli faktör olduğu
düşünülmektedir. Zeka düzeyine, gözlemlerle ve izlenimlerle karar vermek doğru
değildir. Uygun testler yapılmalıdır.
ü Otizmin Anne karnındayken teşhis
edilemediğini, çocuk sahibi olmak isteyip istememe, çocuğa yeterince ilgi
göstermeme, eşler arası anlaşmazlıklar gibi etkenlere bağlı olarak ortaya
çıkmadığını ve her sosyoekonomik-kültürel seviyede görülebildiğini dikkate
alarak anne babaların kendilerini suçlamamaları gerekir.
ü Anne babaların durumu kabullenmelerinden
ve çocuğu için gerekli eğitim şekline karar vermelerinden sonraki adım çocuğu
eğitime hazırlamak olmalıdır. Çocuğun eğitime hazır olması eğitimcilere de
çocuğa da kolaylık sağlar.
ü Eğitim sürecinin uzun olması ve Otizmden
etkilenmiş çocuklarla iletişim kurmanın güç olması nedeniyle anne babalar
kendilerine yönelik olan aile terapilerine de önem vermelidirler.
ü Bu çocuklara özel bir yaklaşım gerekmesine
rağmen tüm çocuklar gibi Otizmden etkilenmiş çocuklarda kendilerine sevgi
gösterildiğini ya da yanlış bir davranışta bulunduklarında kızıldığını
anlayabilirler. Onlara normal davranılması, konuşmasalar da onlarla konuşulması
normalin ne olduğunu anlamalarına yardımcı olacaktır.
ü Bu çocukların çevredeki kişiler tarafından
uyarılmaya gereksinimleri vardır ve bunu sağlamanın en iyi yolu çocukla
birlikteyken konuşmak ve dinlemesine yardımcı olmaktır.
ü Çocuğun etkinliği sürdürmesinde ısrar
etmek başarısızlığa neden olabilir. Bu nedenle çocukla çalışırken süre ve
çalışma açısından zamanın iyi ayarlanması gerekmektedir. Evde yapılan
etkinliklerde çocuk zamanla tek başına hareket edebilir, istek ve
gereksinimlerini tek başına karşılayabilir hale gelmelidir. Bağımsız olma
çocuğun kendine güven duymasına ve diğerleriyle birlikte yaşayabilme becerisini
kazanabilmesine yardımcı olacaktır.
ü Çocuğun başarılarının her zaman övülmesi
bir sonraki adımı daha istekle atabilmesini sağlamaktadır. Ancak övgülerin
gerçek durumlar için kullanılması çok önemlidir. Bu çocuğun kendisinden
beklenileni doğru olarak yaptığını anlayabilmesine yardımcı olacaktır.
ü Çocuğunuzun eğitimine çocuğunuzu tanıyarak
başlayın. Neyi sever? Neyi sevmez? Neler ister? Neye ihtiyacı var? Nerede ve
kimlerin yanında olumlu davranışlar sergiler? Neler yapabilir? Hangi konularda
daha başarılı? Gibi sorulara cevap bulmak için günlük tutmanız yararlı
olacaktır.
ü Çocuğunuzun bir gününü düzenli bir şekilde
geçirmesini sağlayınız. Çocuğunuz içinde bulunduğu günde neler yapacağını
önceden bilmelidir. Mecbur kalmadıkça ani değişikliklere gitmeyiniz. Eğer
mecbur kalırsanız çocuğunuzu değişikliğe hazırlayınız.
ü Çocuğunuz ile yapacağınız faaliyetler
seviye olarak daha küçük çocuklara uygun olabilir. Bu durum sizi rahatsız
etmesin. Çocuğunuzun gelişimini dikkate alınız.
ü Çevresindeki diğer yetişkinleri çocuğunuza
sabırlı, sevecen ve hoşgörülü davranmaları için teşvik ediniz.
ü Aile bireyleri çocuğa yardım ederken her
şeyi aynı şekilde yapmalıdır. Tutarlı davranmak çocuğun gelişiminde çok
önemlidir.
ü Çocuğunuzla beraber bir etkinlik
yaptığınızda onunla konuşmayı unutmayınız.
ü Çocuğunuzla günlük rutinlerde (banyo
yapma, giyinme, yemek zamanı vb.) meydana gelen fiziksel temasları kullanınız.
Bu aktivitelerde aceleci olmayınız, çocuğunuzun saçları ve yüzü ile oynayınız.
ü Çocuğunuzun dünyasına girmeye çalışınız.
Sık sık kendi varlığınızı belli ediniz.
ü Uzun ve yoğun oturumlar yerine kısa sık
oturumlar tercih ediniz.
ü Yüksek sesle ve heyecanlı konuşmalardan
kaçınınız. Kendinizi sinirli hissettiğinizde çocuğunuzla temas kurmada ısrar
etmeyiniz. Nazik ve yavaş hareket ediniz. Fazla hareketli olmak yerine doğal
olunuz.
ü Çocuğunuzla yaptığınız faaliyetlerde yerde
diz üstü durarak veya oturarak onun göz seviyesine ininiz. Masada çalışırken
çocuğunuzla aynı mesafede oturmaya çalışınız.
ü Çocuğunuz dokunulmaktan hoşlandığını belli
etmese bile ona sık sık dokununuz.
ü Çocuğunuz sizinle ilgilenmese bile onu
görmezlikten gelmeyiniz. Size yaklaştığında veya yanınıza oturduğunda sizin
varlığınızın farkındaymış gibi davranınız.
ü Onun yanında olmanızı kabul edinceye kadar
yaklaşınız ve sadece birkaç saniye için de olsa yanında durarak iletişim
kurmaya çalışınız.
ü Çocuğunuz odaya girdiğinde veya odadan
çıktığında onun dikkatini çekmeye çalışınız. Odaya girince yanına gidiniz,
adını söyleyiniz ve ona dokununuz. Odadan çıktığında ise el sallayarak “bay
bay” deyiniz. Çocuğunuz bunlara tepki vermese bile bu hareketleri düzenli
olarak yapınız.
ü Çocuğunuza dokunurken dokunuşlarınız
belirgin olmalı. Çocuğunuz hafif dokunuşlardansa belirgin dokunuşlara daha iyi
tepki verebilir.
ü Çocuğunuz oyun oynadığı zamanlar onun
yanında oyuncakları ile meşgul olunuz. Onunla birlikte oyuncaklarına dokununuz.
ü Arada bir çocuğunuzun elini tutarak
sarılmak için kendinize doğru çekiniz; bu hareketi kabul ettikten sonra sadece
elini tutarak size sarılmayı ona bırakınız.
ü Çocuğunuzun başka insanlarla ilgilendiğini
hissettiğinizde onların da sevecen tepkiler vermesini sağlamaya çalışınız.
ü Çocuğunuz başarabildiği zaman mesaj
götürme, basit işler yapma ve basit talimatlara uyma davranışları geliştiriniz.
ü Evin içerisinde çocuğa zarar verebilecek
(soba, piriz, elektrikli ev aletleri, kalorifer peteği gibi) tehlikeli
nesnelere dikkat ediniz.
ü Çocuğunuz eve gelen misafirlere uygunsuz
davranışlarda bulunduğu zamanlar bu olumsuz davranışlarını hoş karşılamayı deneyerek yaptığı davranışlara alternatif davranışlar
geliştiriniz. Gelen misafirin uygunsuz bir yerine dokunmasına
alternatif olarak yanağına dokunmasını sağlamaya çalışınız. Böyle bir durumda
utanıp sinirlenmek yerine çocuğunuza neyi, nasıl ve ne zaman yapıp yapmamasını
anlatarak ve göstererek öğretmeye çalışınız.
ü Size bakmasını istediğinizde tam önüne
geçerek onunla aynı seviyeye geliniz. Daha sonra adını söyleyerek “bana bak”
deyiniz.
ü Vücudun belli bölümlerinin (el, kulak,
burun vb. ) adlarını söyleyerek size göstermesini sağlamaya çalışınız. Vücut
bölümlerini içeren şarkılar ve oyunlardan faydalanabilirsiniz.
ü Çocuğunuzu bakma, dinleme ve dokunmaya
teşvik eden oyunlar oynamaya çalışınız (Banyo zamanı bu tür oyunlar için çok
uygundur). Ellerinden tutarak size dokunmasını sağlayınız. Size dokunduğunda
ilginç sesler (bibip gibi) çıkararak veya hareketler yaparak (dudağınıza
dokunduğunuzda ağzınızın açıp kapatınız) ilgisini çekmeye çalışınız.
ü Çocuğunuzun dikkatini çeken nesnelere veya
giysilere baktığını fark ettiğinizde onu elinize alarak göz ilişkisi kurmak
için başınızı çocuğunuza doğru çeviriniz.
ü Sabun ile baloncuklar yaparak çocuğunuzun
baloncukların havaya uçup patlayıncaya kadar seyretmesini teşvik ediniz. Bunu
yaparken baloncukları kullanarak göz ilişkisi kurmaya çalışınız.
ü Çocuğunuzun bir nesneye baktığını fark
ettiğinizde o nesneye yaklaşarak nesne hakkında konuşmaya bunu yaparken de
çocuğunuzun gözlerine bakmaya çalışınız.
ü Çocuğunuzla oynarken göz ilişkisi kurmaya
çalışınız. Bunu yaparken oyunu durdurun ve size bakmasını bekleyin. Size
bakarsa oyuna devam ediniz.
ü Çocuğunuzun dikkatini çekmek için eline,
koluna veya omzuna dokununuz. Önce elinize bir şey saklayınız, sonra elinizi
açarak sakladığınız nesneyi çocuğunuza gösteriniz.
ü Çocuğunuza jestler ile duygular arasındaki
ilişkiyi göstererek anlatmaya çalışınız.
ü Kitaplara veya resimlere birlikte bakınız.
Bunu yaparken “mutlu bir yüz bulalım mı?” veya “hangisi kızgın?” gibi sorular
sorunuz.
ü Çocuğunuzun dikkatini toplaması amacı ile
uyarıcılar kullanınız (“dinle” için kulağına, “bak” için yanağına dokununuz).
ü Çocuğunuzla konuşmaya başladığınızda adını
söyleyiniz ve dikkatini en iyi şekilde toplayabilene kadar bekleyiniz.
ü Çocuğunuzla çalışırken veya oynarken onun
dikkatini dağıtacak etkenleri en aza indirmeye çalışınız.
ü Günlük işlerinizi yaparken çocuğunuzla
konuşunuz veya şarkı söyleyiniz. Çocuğunuzun bildiği şarkılar veya cümleler
kullanmanız daha iyi olacaktır.
ü Çocuğunuzu farklı gürültü seviyeleri ve
ses tonları ile tanıştırınız.
ü Evde bulunan eşyalar ile (çatal, tencere
kapağı gibi) müzik veya ritimler oluşturmaya çalışınız. Bunu yaparken
çocuğunuzun katılımını teşvik etmeye çalışınız.
ü Sizinle iletişim kurmasını teşvik etmek
için onunla beraber yaptığınız faaliyetlerle ilgili şarkılar söyleyiniz.
ü Çocuğunuzun hareket etmeden oturmasını
isteyiniz. Bunu yaparken size baksın ve sizi dinlesin. Bu durum ilk başlarda
çok kısa sürebilir. Birlikte hikâye dinleyerek bu süreyi arttırabilirsiniz.
ü Bir ses çocuğunuzu rahatsız ediyorsa sesi
durdurmaya ve çocuğunuzu rahatlatmaya çalışınız. Gerekirse onu başka bir yere
götürünüz. Eğer ses çıkarma zorunlu ise (elektrik süpürgesi gibi) sesin
başlayacağını çocuğunuza söyleyiniz. Çocuğunuzun sevmediği sese alışması için o
sesin daha yumuşak halini kullanabilirsiniz.
ü Çocuğunuza gösterdiğiniz ilgi ve
övgülerinizin direkt olarak “o an” yaptığı davranışlar ile
bağlantılı olmasına dikkat ediniz.
ü Kendi varlığınızı daha iyi belli etmek
için onun ilgisini çeken şeyleri kendiniz yaparak ona yaklaşınız ve dikkatini
çekmeye çalışınız.
ü Çocuğunuz önünde bir oyuncakla duruyorsa,
size gösteriyor veya veriyormuş gibi davranınız. Oyuncağa bakınız veya elinde
tutunuz. İlgi göstererek ve tekrar geri vermeden önce oyuncak hakkında
konuşunuz. Oyuncakla birlikte çocuğunuz size bir mesaj vermeye çalışabilir. Bu
durumu anlamaya çalışınız.
ü Çocuğunuz hazır olduğunda birlikte
yaptıklarınızı başka kişilere göstermeyi deneyiniz. Çocuğunuz resim veya
benzeri bir aktivite yaptığında onu başkalarına göstermesini sağlayınız.
ü Çocuğunuza istediğiniz bir nesneyi nasıl
verebileceğini öğretiniz. Bunun için istediğiniz nesneyi çocuğun eline almasını
sağlayarak bileğini hafifçe tutunuz ve elini kendinize doğru çekiniz. Bu
çalışma sırasında çocuğunuzun ilgisini çeken nesneler kullanınız.
ü Çocuğunuzla beraber oynadığınız oyunlara
zamanla başka çocukların katılmasını sağlayınız.
ü Çocuğunuzun oynadığı oyunlara olduğunuz
yerden soru sorarak tepki veriniz.
ü Çocuğunuzun istediği şeyleri size
göstermesini destekleyiniz. Sizi istediği nesneye doğru götürmesine veya o
nesneyi eline alarak göstermesini sağlayınız.
ü Sizinle oynamayı kabul ettiği zaman oyuna
yeni bir şeyler katınız. Örneğin iki lego ile oynuyorsanız oyuna üçüncü bir
lego katınız.
ü Çocuğunuzla oyun oynamaya sessiz sakin
oyunlar oynayarak başlayınız. İlk önce oyuna seyirci olarak katılınız.
Çocuğunuz bunu kabul ettikten sonra oyun oynamaya başlayınız.
ü Çocuğunuza dokunarak hareketlerini
yönlendirebilirsiniz. Örneğin çocuğunuzun ellerini alıp kendi elleriniz içinde
nasıl hareket edeceğini gösteriniz.
ü Çocuğunuzun eline kum veya su dökerek ve
onun da sizin elinize kum veya su dökmesini sağlayacak şekilde oyunlar
oynayınız.
ü Çocuğunuz ile oyuna başlarken şarkı
söyleyerek öne arkaya veya ileri geri sallanarak tempo tutunuz. Oynarken yüz
yüze gelmeye dikkat ediniz.
ü Yüzünüze yakın bir müzik aleti veya
hareket eden bir oyuncak tutarak çocuğunuz ile göz teması kurunuz.
ü Çocuğunuz ile yuvarlanma veya kovalama
oyunları oynayarak beklemeyi öğretmeye çalışınız. Beklemeyi
öğretirken oyunda durarak belli bir süre bekleyerek yeniden oyuna başlayınız.
ü Çocuğunuzun yüzüne, saçına ya da ellerine
üfleyerek onun kendi vücudunu keşfetmesini sağlayınız.
ü Çocuğunuzla oynadığınız oyunlarda
zıplamasını veya ayakları ile tempo tutmasını sağlayınız.
ü Çocuğunuza oyun veya oyuncak seçme hakkında
fırsatlar vererek onun seçimine katılınız. Önceleri seçeceği oyuncakları
sınırlı sayıda tutunuz, daha sonra oyuncak sayısını arttırınız. Oyuncaklara
uzanarak, dokunarak ya da işaret ederek seçmesine izin veriniz.
ü Çocuğunuz ile aranıza büyük bir top alarak
ileri geri sallanınız. Onu bir salıncakta sallayınız.
ü Çocuğunuz ile en az üç kişinin gerekli
olduğu oyunlar oynayarak onun diğer çocuklarla iletişim kurmasını sağlamaya
çalışınız.
ü Yaptığınız aktiviteleri basamaklara
ayırınız.
ü Anlattığınız şeylerde çocuğunuzun ilgisini
çekmek için saklama ve bulma oyunları oynayınız.
ü Çocuğunuz işaretlerin anlamlarını
öğrendiğinde, bahsettiğiniz nesneleri işaret ederek gösteriniz.
ü Çocuğunuz ile konuştuğunuzda hangi
nesneden bahsettiğinizi çocuğunuzun bildiğinden emin olunuz. Bahsettiğiniz
nesnenin üzerine işaret koyarak çocuğunuzun dikkatini çekmeye çalışınız.
ü Belirli bir nesne, hareket ya da olaydan
bahsederken her seferinde aynı cümleyi kullanınız. Söylediğiniz cümleleri basit
düzeyde tutunuz.
ü Çocuğunuza bir nesneyi diğer insanlara
nasıl göstereceğini öğretiniz. Bunun için ilk başlarda elini tutarak göstermek
istediği nesneye doğru yönlendiriniz.
ü Çocuğunuz bir nesneye doğru sizi
sürüklediğinde o nesneyi istediğini anlatmaya çalıştığını düşününüz. Çocuğunuza
istediği nesneyi vermeden önce size bakmasını veya sizin farkında olduğunu
belirten bir tepki vermesini sağlamaya çalışınız.
ü Çocuğunuz ile etkinlikler yaparken onun
isteklerini cümle olarak söyleyiniz. Örneğin; çocuğunuzun ismini söyleyerek
“....... şeker istiyorsun” cümlesini kullanınız.
ü Çocuğunuzun ne istediğini size
gösterebilmesi için nesnelerin yerlerini değiştirmeyiniz. Böylece çocuğunuz ne
istediğini o nesneyi size göstererek ifade edecektir.
ü Çocuğunuza işaret etmeyi öğretirken onun ilgisini
çeken şeylerle başlayınız.
ü Çocuğunuzun işaret parmağını tanıması ve
ayırması için parmak boya veya kumda resim yapma aktivitelerinden
faydalanabilirsiniz.
ü Çocuğunuz bir nesneye uzanarak onu size
göstermeye çalıştığında parmağından tutarak o nesneye dokunmasını sağlayınız.
ü Çocuğunuzun en sevdiği oyuncağı
ulaşamayacağı bir yere koyarak ona uzandığında oyuncağa doğru işaret etmesi
için çocuğunuzun işaret parmağını yönlendiriniz.
ü Çocuğunuz istediği nesneyi sizin almanızı
beklerken size baktığında taklit etmesi için daha çok sözlü dil kullanınız. O
nesnenin ismini söyleyiniz.
ü Çocuğunuz ile nesneleri işaret etmeyi
içeren oyunlar oynamaya çalışınız.
ü Çocuğunuza nesneleri işaret etmeyi
öğretirken önce dokunabileceği nesnelerden başlayınız. Daha sonra dokunamayacağı
uzaktaki nesneleri işaret etmeyi öğretiniz.
ü Çocuğunuza sözcükleri öğretmeye onun
ilgisini çeken nesnelerle başlayınız.
ü Çocuğunuza yeni bir nesne ismi öğretirken
o nesnenin rengi, büyüklüğü, küçüklüğü, uzunluğu, kısalığı vb. gibi özelliklerinden
bahsediniz.
ü Çocuğunuz bir nesneyi isterken, o nesnenin
adını söyleyerek çocuğunuzun bunu taklit etmesini sağlayınız.
ü Çocuğunuzun birçok durumda kullanabileceği
“daha fazla” sözcüğünü öğretmek için verdiğiniz bir içeceği ya da yiyeceği ona
verirken daha fazla istiyorsun deyiniz. Örneğin; çocuğunuz su içerken
bardağındaki su bitince, tekrar su istediğinde “daha fazla su istiyorsun”
cümlesini kullanınız.
ü Çocuğunuza istemediği şeylere “hayır”
demesini öğretiniz. Örneğin bir şeyi istemediğinde bunu tekrarlaması için
´”hayır” deyiniz. Mümkün olduğunca çocuğunuzu “hayır”larını kabul etmeye
çalışınız.
ü Çocuğunuz size bir şeyler söylediğinde ona
mutlaka cevap veriniz. Bunu yaparken size bir şeyler anlatmaya çalışıyormuş
olduğunu düşünerek davranınız. Çocuğunuz bir sözcüğü tam olarak söylemese bile
ona cevap veriniz ve memnuniyetinizi belirtiniz. Örneğin; “öpek” derse, siz de
“evet köpek” deyiniz.
ü Zaman zaman çocuğunuzun bir şeyler isteme
ihtiyacı hissedeceği ortamlar oluşturmaya çalışınız.
ü Çocuğunuz bir nesneyi adlandırdığında
sizinle konuşuyormuş gibi cevap vererek, o nesneyi kaldırıp aranızda tutunuz
böylece sizin yüzünüzü görebilmesini sağlamış olursunuz.
ü Çocuğunuz yakında ya da görünürde olmayan
bir nesneyi adlandırdığında sizden o nesneyi istiyormuş gibi cevap vererek,
adlandırdığı nesneyi çocuğunuza veriniz.
ü Çocuğunuza sözcük öğretirken ilk başlarda
“zıpla”, “koş”, “al”, “ver” gibi oyun oynaması için kullanması gereken
sözcükler öğretiniz.
ü Çocuğunuzun, insanların söylediklerine
cevap verdiği durumlara dikkat ederek daha sonra aynı sözcükleri benzer
durumlarda kullanmaya çalışınız. Çok sık meydana gelen durumlar hakkında tüm
aile bireylerinin aynı cümleleri kullanmasını sağlayınız. Bu cümleleri sadece
gerçekten anlamlı olduğu zamanlarda kullanınız.
ü Çocuğunuzun dikkatini çekebilmek için
söylediğiniz cümlenin başında onun adını söyleyiniz. Çünkü konuşmaya başlamadan
önce çocuğunuzun dikkatini çekmeniz gerekir.
ü Çocuğunuza neler yapacağınızı göstermek
için nesneler kullanınız. Örneğin; tabağı göstererek “yemek vakti” deyiniz.
Kullandığınız nesneleri her zaman aynı şekilde kullanmaya dikkat ediniz.
ü Çocuğunuzla iletişimde kullandığınız dili
basit tutunuz. Yapacağınız şeyleri mümkünse göstererek yapınız.
ü Çocuğunuz diğer insanlarla oynarken
yönergeleri daha iyi anlaması için bir arkadaşının ona yardım etmesini
sağlamaya çalışınız.
ü Bir olay yaşadığınızda o olay hakkında
çocuğunuzla konuşunuz. Konuşurken çok soru sormaktan kaçınarak yorum yapmaya
çalışınız. Unutmayınız ki çok fazla soru sormanız bazen çocuğunuzun ekolali
yapmasına neden olur.
ü Çocuğunuzun ekolali yapmasını yararlı
cümleler öğretmek için kullanmaya çalışınız.
ü Çocuğunuza dikkat çekmek, yardım istemek
ya da yapmak istediği bir şeyi yapması için kullanabileceği sözcükler
öğretiniz.
ü Çocuğunuza selam verirken sadece “merhaba”
deyiniz. Böylece söylediğinizi aynı şekilde tekrar etse bile sözcüğü doğru
kullanmış olur.
ü Çocuğunuz bir şey istediğinde daha önceden
bildiği sözcüklerle birlikte mümkün olduğunca “istiyorum” sözcüğünü kullanmasını
sağlamaya çalışınız. Örneğin; “yemek istiyorum”, “balon istiyorum” gibi.
ü Çocuğunuz sizden yardım istediğinde “bana
yardım et” cümlesini kullanmasını öğretmeye çalışınız.
ü Çocuğunuz bir şey istemediğinde ona
“istemiyorum” demeyi öğretiniz. İstemediği şeylere “istemiyorum” demesine saygı
gösteriniz.
ü Çocuğunuzun sizi taklit edebilmesi için
sizi model olarak iyi gözlemesi gerekmektedir. Sizi iyice dinlediğine emin
olduğunuzda, taklit etmesi için istediğiniz bir cümleyi öğretiniz.
ü Çocuğunuzun hazır olduğunu düşündüğünüzde
daha uzun cümleler öğretmeyi deneyiniz. Eğer bunu öğrenmek istemezse daha
sonraya erteleyiniz.
ü Çocuğunuzdan ne yapmasını istediğinizi
kesin ve anlaşılır bir şekilde söyleyiniz. Çocuğunuz onunla konuştuğunuzda ya
da oynadığınızda size bakmıyorsa bakmasını hatırlatmak için “bak” deyiniz.
ü Çocuğunuzun diğer insanlarla gün
içerisinde konuşması için ona fırsatlar hazırlayınız.
ü Diğer çocukların ve yetişkinlerin
çocuğunuzla konuşma başlatmasını sağlamaya çalışınız.
ü Çocuğunuzu konuştuğu kişiye bakması için
uyarınız.
ü Çocuğunuzla oyun oynarken aranızda oyuncak
alışverişi geçmesini sağlayınız.
ü Çocuğunuza paylaşmayı öğretmeye çalışınız.
Bunun için çocuğunuzun sevdiği bir oyuncağın aynısını alarak onunla oyun
oynayınız daha sonra birini kaldırarak aynı nesne ile sırasıyla oynamayı
deneyiniz. İlk başlarda çocuğunuzun sırası sizinkinden çok daha uzun olmalı.
ü Çocuğunuz sizinle oynamaktan keyif almaya
başladığında oynadığınız oyuncağı bir başka oyuncak ile değiştirerek yeni
oyunlar oynamaya çalışınız.
ü Çocuğunuzun takıntılarını yenebilmesi için
çocuğunuzun takıntılı olduğu nesneyi farklı şekillerde kullanmasını öğretmeye
çalışınız. Örneğin, sürekli ipi sallayan çocuğun, ipi makaraya sarabilmesini
öğretmek gibi.
ü Çocuğunuzun sevdiği bir oyun ile ya da onun
ilgisini çeken bir nesne ile.
ü Çocuğunuz sizi taklit ettiği zamanlarda
sizin onu taklit edebileceğiniz oyunlar oynamaya çalışınız. Birbirinizi taklit
ederek yeni oyunlar oluşturabilirsiniz.
ü Çocuğunuzla belirli aktiviteleri belirli
yerlerde yaparak çocuğunuzun çevresini daha iyi kavramasına yardımcı olunuz.
ü Çocuğunuzla konuşurken bir sonra neyin
olacağını söyleyiniz. Örneğin; “ilk önce eve gideceğiz, sonra yemek yiyeceğiz”
diyebilirsiniz.
ü Çocuğunuzun ellerini sallama davranışını
bırakması için ilgisini çeken nesneler ve aktivitelerden faydalanabilirsiniz.
Bu davranıştan vazgeçirmeye çalışırken sözcüklerden yararlanabilir ve ona
dokunmayı kullanabilirsiniz. Bazı çocuklar elleri ile yapabilecekleri bir şeyin
verilmesi durumunda ellerini sallamayı bırakmaktadırlar. Örneğin çanta taşımak
gibi.
ü Çocuğunuzu aşırı derecede korumayın.
Yapabileceği işleri yapmasını sabırla bekleyin. Unutmayın ki siz her zaman
yanında olmayabilirsiniz.
ü Çocuğa bakmak yalnızca onun yeme, içme,
giyinme, barınma gibi gereksinimlerini karşılamak değildir. Onun sosyal,
duygusal kültürel gereksinmelerini karşılanması gerektiğini unutmayın.
ü Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamayın.
Normal gelişim gösteren çocuklarınızı yetiştirirken yaptığınız davranışları bu
çocuğunuzda uzun süreli, daha sabırla uygulamak zorundasınız.
ü Çocuğunuzun özel eğitimine mutlaka erken
yaşta başlayın.
ü Öğrettiklerinizi sık sık tekrarlayın.
Öğrenemediğini görünce ısrar etmeyin fakat aradan zaman geçtikten sora sabırla
aynı işlemleri yapmaya ve yaptırmaya çalışın.
ü Eğitimde Amaç yeni bir davranış kazandırma
ya da davranış değiştirmedir. Bu sebeple özel gereksinimli çocukta da neyi
amaçladığımız öncelikle çok iyi belirlenmelidir. Eğer yeni bir davranış
kazandırılması gerekiyorsa onun için gerekli alt yapının hazır olup olmadığı o
bilgi veya becerinin varlığı araştırılmalıdır. Yani, çocuk bir bütün olarak
tanınmalıdır. Eğer davranış değişikliği hedefleniyorsa buna çok iyi karar
verilmelidir. Çünkü kazanılmış davranışın yerine yenisini koyma çok daha
karmaşık zihinsel faaliyetler gerektirdiğinden bazen işleri daha karmaşık
içinden çıkılmaz bir hale sokabilir. Mevcut kazanılmış davranışın sakıncaları,
yeni davranışın kazandırdıkları birlikte değerlendirilmelidir.
ü Belirlenen hedefin kazanılmasını
sağlayacak en uygun ve canlı öğrenme yaşantıları sağlanmalı, soru
ve yardımlarla doğru cevaba ulaşması sağlanmalı, yeterince tekrarlar yapılarak
verdiği cevabın doğru olduğunu kendisi de anlamalı bu konularda eğitimci
ödüllendirme yolu ile doğru cevapların pekiştirilmesini sağlamalıdır.
ü Çocuğa kazandırılacak davranışlar çocuğun
zihinsel ve fiziksel yetileri dikkate alınarak seçilmesi gerekir. Basit
yaşantılar sıkıcı olurken zor hedefler de çocukta başarısızlık ve cesaretsizlik
duygusunu pekiştirir.
ü Çocuğun öğrendiklerini benzer alanlarda da
kullanmasına, hatırlayıp transfer yapmasına ortam hazırlamalı ve beceriler
arasındaki ilişki çocuğa hatırlatılmalıdır. Kavanoz kapağını açan çocuk diş
macunu ve şurup şişesinin kapağını açabileceği gibi...
ü Model olma öğretimi kolaylaştırmaktadır.
Bu nedenle eğitimci ve aile her konuda model olmalıdır.
( devam edecek ...)